MİZACI DOĞRU YÖNLENDİRMEK

MİZACI DOĞRU YÖNLENDİRMEK

MİZACI DOĞRU YÖNLENDİRMEK

Mizaç ilmine göre her insan bir fıtrat üzere doğar. Bunlar ateş, hava, su ve topraktan oluşur ve insan bedeni üzerinde Safravi, Demevi, Balgami ve Sovdavi isimlerini alırlar. Fıtraten Safraviler biraz daha hareketli, hızlı ve fevri, Demeviler biraz daha sosyal, meraklı ve heyecanlı, Balgamiler biraz daha sakin, tedbirli ve üşengeç, Sovdaviler ise biraz daha kararsız, erteleyen, adaletli ve melankoliktir. Her mizacın pozitif yanları olduğu gibi terbiye edilmesi gereken yanları da vardır.

İnsan bu şekilde dünyaya geldiğinde ömrünü bu şekilde sürdürebilir, yani insan mizacı üzerine yaşayabilir. Yani kişi bir kıyafet alacaksa, arkadaş seçimi yapacaksa veya bir konuda karar verecekse, bunları genelde mizacı üzerinden yapar.

Peki bunun başka yolu var mıdır? Diye sorabilirsiniz. Evet, vardır. Mizaç, bizi yönlendirmek için değildir. Mizaç, bizim kendimizi tanımamızı ve eksik taraflarımızı görmemizi sağlayan, bunları nasıl gidereceğimizi, sistemi ve Allah’ın yaratımını tanımayı öğreten bir ilimdir.

Bunu Demevi mizacı üzerinden bir örnekle açıklayalım: Demevi mizaçlı bir kadın, meraklı, heyecanlı, eğlenmeyi, gezmeyi, alışverişi, dedikoduyu çok seven, başkalarını küçümseyen, başkaları hakkında yorum yapan, kendine övgü bekleyen, ilgi ve övgüyle beslenen, sır tutamayan, dağınık, istirarlı gidemeyen bir yapıdadır. 40 yaşına gelmiş bir Demevi kadının hâlâ böyle olması ise ciddi bir sıkıntıdır. Yani kişi, ‘Allah beni böyle yaratmış, böyle davranabilirim’ düşüncesinden çıkmış olmalıdır.

Balgami mizaçlı bir erkeğin ise yavaş hareket eden, bir şeyleri bilse de bilmiyormuş gibi davranan, farkında olup farkında değilmiş gibi yapan, konfor alanından kolay kolay çıkmayan ve bu yüzden sorumluluk almayan, içinden gelerek kibar davranmayan, insanları dış görünüşlerine göre etiketleyen bir yapısı vardır. Eğer Balgami erkek, 30-40 yaşlarında da böyle davranmaya devam ediyorsa, bu durum da sıkıntılı bir durumdur.

Her iki örnek de, iki mizacın ‘ham’ hâlleridir. Bizlerin daha erken yaşlarda bunları fark etmemiz, kendimize çeki düzen vermemiz, oto kontrolümüzü sağlamamız gerekmektedir. Kendimizle ilgili olarak ‘Ben neden duygularımı belli edemiyorum?’  ‘Ben neden sürekli alışveriş yapıyorum?’  ‘Bana neden sorumluluk almak zor geliyor, niye alamıyorum?’   ‘Neden her şeyi erteliyorum?’  gibi sorular sorarak, kendimizi iyileştirme ve mizacımızı dengeye getirme yolunda adım atabiliriz. Bir insanın ham kalmasının en büyük sebebi, kendini çok fazla yormamış olması ve hayatında yeteri kadar emek vermemiş olmasındandır. Bu yüzden insanın bazen iyileşmesi için kendini zorlaması gerekir.

Ervah âlemine dönerken, dünyaya geldiğimiz  ‘ham’ hâlimizle değil, kendimizi işlemiş, bir sanat eserine dönüştürmüş halde gitmeyi Allah bizlere nasip eylesin. Allah, hepimize bu idrakı, bunu yerine getirebilme kuvvetini ve mizacımızı doğru kullanma iradesini versin.

Zeynep Işık Büyükbay

Etiketler: #mizaç #fıtrat #yaratım #ham #davranış
Aralık 19, 2023
Listeye dön